Atasözleri, zengin kültürel mirası, değer yargılarını, milli-manevi birikimleri yansıtan; özgün, etkileyici, derin anlamlar içeren kalıp sözlerdir. Bu sözler, birey-toplum arasında sağlıklı bir iletişimin kurulmasını ve devamlılığını sağlar. Atasözleri, sözlü geleneğimizin yaygınlaşmasında ve kültürel mirasın aktarılmasında önemli bir yere sahiptir. Toplumun cinsiyetler için biçtiği roller toplumsal hafıza olan atasözlerine de yansımıştır. Türk atasözlerinin cinsiyet algısının aile ekseninde ‘kadın’ üzerinde temellendiği görülür. Cinsiyet bakımından Türk atasözleri incelendiğinde, 1109 tane atasözü bulunmuştur. Bunların 507 tanesi kadın kökenli akrabalık bildirirken, 367 tanesi erkek akrabalık bildirmekte, 235 tanesi ise nötr(etkisiz) akrabalık bildiren adları içerisinde barındırmaktadır. Türk atasözlerine cinsiyet açısından bakıldığında kadınlarla ilgili daha çok atasözünün olduğu gözlemlenmektedir. Kadının, eş dolayısı ile akrabalık ilişkilerinin toplumda daha güçlü olduğu görülmektedir. Kadınların ilişki ağı büyük ölçüde gelin-kaynana, elti-görümce etrafında şekillenmektedir. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Türk-Türkmen atasözlerinde işlenen gelin ve gelin kızlara bakış algısı; ikinci bölümde Türk-Türkmen atasözlerinde işlenen kaynana ve kayın validelere olumlu-olumsuz bakış algısı; üçüncü bölümde ise Türk-Türkmen atasözlerinde işlenen gelin-kaynana ilişkisi ve toplumun gelin-kaynanaya olumlu-olumsuz bakış algısı örnekleriyle açıklanmış ve kendi içinde sınıflandırılarak yeni bulgulara ulaşılmış ve nitel verilere dayanarak bir çözümleme yapılmıştır. Bu çalışmada, iki kardeş dil olan Türkmen Türkçesi ile Türkiye Türkçesinde yer alan atasözlerinde işlenen gelin ve kaynana arasındaki olumlu-olumsuz ilişkiler, algılar ve benzerlikler örnekleriyle tespit edilmek suretiyle Türk-Türkmen toplumunda gelin-kaynana özelinde kadına bakışı ortaya koymak amaçlanmıştır. Bir halk bilimci bakışıyla atasözlerindeki kadın ve gelin-kaynana algısı ele alınmıştır.