Roman kimliği ve temsiline yönelik yaklaşımlar, hem akademik mecrada hem de Romanlar arasında oldukça tartışmalıdır. Etnik bağlamı öne çıkan Roman kültürel kimliği, Romanlar ile Öteki (Gaco, Roman olmayanlar) arasında meydana gelen sınır ilişkileri aracılığıyla tesis edilmektedir. Bu inşa, heterojen bir kültürel kimlik meydana getirmek bir yana, oldukça çatışmalı bir sürece işaret etmektedir. Kültürel kimliğin kuruluşunda önemli bir etkisi olan grup içi çatışmaların etkilerini irdelemek, yekpare kültürel söylem repertuvarlarını kaydetmenin ötesine geçen, derinlemesine ve uzun soluklu etnografik araştırmalar sayesinde mümkündür. Eleştirel etnografya yaklaşımı benimsenen bu çalışmada, Roman-Gaco kültürlerarası iletişiminde üretmiş temsili çeşitlilik bir yana, bu iletişimsel süreçler ile farklı biçimlerde ilişkilenen Romanların kendi mahalleleri içinde meydana getirdikleri grup içi çatışmalara odaklanılmıştır. Bu nedenle, “otantik” ya da “gerçek” Romanlığın ne olması gerektiğine yönelik kültürel müzakere ve çatışmanın üretmekte olduğu heterojen ve parçalı kültürel yapı, öznelerin bakış açılarına ve seslerine kulak vererek irdelenmiştir. Bu sayede araştırma öznelerinin tarihselliğini ve yaratıcılığını yadsımadan, meydana getirdikleri özgül kimlik temsillerinin hegemonik söylemlerin içinde nasıl konumlandığı incelenmiştir.