Aydın kavramı, esnekliği ve evrenselliğiyle çeşitli anlamlandırmalara uğrar. Belli bir çerçeveye yerleştirmenin kolay olmadığı bu kavram, hemen her disiplinin ilgilendiği ve kendi ölçütlerini belirlediği; hatta kendi aydın tiplerini yarattığı kapsamlı bir konudur. Edebiyat alanında da dönemlerin, sanatçıların, ideolojilerin, akımların birer temsilcisi olan aydın tiplerini görmek mümkündür. Sanatçıların bakış açılarına göre şekillenen aydınların, gerçek aydın kategorisinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği önemli bir meseledir. Bu makalenin amacı, Mithat Cemal Kuntay’ın Üç İstanbul (1938) romanının ana karakteri Adnan etrafında aydın kavramını tartışmak ve aydın kimliğin sınırlarını ve özelliklerini belirlemektir. Bu bağlamda aydın kavramı, genel hatlarıyla verilmiştir. Para ve güç karşısında aydın değerlere gösterilen sadakat; kişisel çıkarları öncelemeyen bir anlayış; iktidara, muhalefete ve halka bakış; sanatsal ve zihinsel üretimlerin nitelikleri, aydın kimliğin belirlenmesinde esas kriterler olarak kabul edilmiştir. Adnan, entelektüel birikimine rağmen maddiyatın etkisinde kalarak ve zaaflarına yenik düşerek aydın kimliğinden ayrılır. Çalışmada Adnan karakterinden hareketle eğitimli, birikimli, belli alanlarda uzmanlaşmış her kişinin aydın olamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.