Nevruz bayramı, baharın geldiğini müjdeleyen, mevsimsel geçişlerin toplumsal bir yansımasıdır. Kış boyunca uyuyan doğanın uyanışını, yeniden canlanışını sembolize eder. Eski çağlardan buyana birçok kültürde dini ya da mistik yorumlamalarla kutlanan bahar bayramı, Türk halk kültüründe de köklü bir gelenektir. Orta Asya’da Yeni Gün, Ergenekon olarak da adlandırılan Nevruz, Türk halk kültürünün önemli yapı taşlarından biridir. Bu çalışma, 1982 yılında Antakya’nın Ovakent Mahallesine yerleştirilen Özbeklerle 2011 Haziran-Temmuz aylarındaki ön görüşmelerden sonra Eylül 2011-Temmuz 2012 ile Mart-Nisan 2015 dönemlerinde gerçekleştirilen saha araştırmalarından elde edilen bulgulara dayanmaktadır. Ayrıca bu çalışma yukarıda belirtilen zaman dilimi içerisinde görüşmeye katılan Özbeklerle sınırlıdır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi ve bu yöntemi destekleyen katılımcı gözlem ve derinlemesine görüşme tekniklerinden faydalanılmıştır. Bu çalışmada, Antakya’da yaşayan Özbeklerin Nevruz bayramını nasıl kutlandığı, süreç içerisinde hangi motiflerle yeniden yapılandırdığı ve bu bayramın mihenk taşlarını oluşturan Dervişhane, Özbek pilavı, Sümelek tatlısı pratiklerinin anlam örüntüleri anlaşılmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu bayramın Türk boy ve topluluklarında, Afganistan’da ve Türkiye’deki uygulamaları da irdelenmiştir.