Nature-nurture tartışması, doğum öncesinden getirilen kalıtsal özelliklerin mi (nature) yoksa ve çevrenin mi (nurture) bireyin bilişsel gelişiminde etkin olduğu üzerinedir. Kalıtsalcılar doğum öncesinden getirilen özelliklerin gelişimde başat olduğunu ileri sürerken, çevreciler gelişimin sosyal ve fiziksel çevreden beslendiğini savlar. Bir kalıtsalcı olan Lenneberg, Dilin Biyolojik Temelleri adlı kitabında sunduğu kuramında, dil yetisinin ortaya çıkmasını sağlayan insan fizyolojisindeki evrimsel değişim; biliş-dil ilişkisi; dilin doğası ve anadili edinimini yöneten biyolojik süreçler gibi başlıkları, insan (ve hayvan) fizyolojisine dair ağırlıklı olarak ölçmeye dayalı gözlemsel bulgular ışığında açıklamaya çalışmıştır. Kuramının önemli ve tamamlayıcı bir parçasını Kritik Dönem Varsayımı oluşturur. Varsayıma göre, çocuklarda sağlıklı anadili edinimi ancak ergenliğin başlangıcı olan 12 yaşına kadar gerçekleşebilir. Bu evreden sonra beyin esnekliği azalır ve işlevsel yanallaşma tamamlanır. Lenneberg’in dil kuramını izleyen neredeyse yarım asırlık süreç içinde çoğu çevrecilik odaklı yeni kuramlar geliştirilmiş, zihnin çalışma ilkelerine dair yeni bulgulara ulaşılmıştır. Ancak, Lenneberg’in yaptığı kimi saptamaların esasen kalıtsalcılık karşıtı duruş sergileyen kesimlerce de dikkate değer bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla, Lenneberg’in kendinden sonraki biliş ve dil çalışmalarına önemli bir zemin hazırladığı söylenebilir.