Edebi açıdan Türk yazınının önemli isimlerinden Pınar Kür’ü ve romanlarını; psikodinamik açıdan ise Jung’un öne sürdüğü arketip kavramını temel alan bu çalışma, Kür’ün romanlarında önemli yer tutan Paris için yapılan ilk disiplinler arası analizdir. Yapılan analizde, Pınar Kür’ün romanlarında Paris’e yer vermesine getirilen “aydın kesimin Batı özentisi” gibi olumsuz eleştirilere karşın; durumun, yazarın bilinçaltında gerçekleşmiş “yeniden doğuş”un doğal sonucu olduğu gerçeğini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Ayrıca yazarın roman kişileri bazında tekrar eden Paris etkili “yeniden doğuş” arketipi örneklerinin analizi de çalışmanın kapsamına dâhil edilmiştir. Makaleye kaynaklık eden veriler konuyu açık ve anlaşılır kılmaya hizmet edecek literatürel çalışmalardan elde edilmiştir. Çalışma içinde belirtilmiş olan literatürel kaynaklar taranarak amaç doğrultusunda kodlanan bilgiler anlamlı bir bütünlük içinde sunulmaya çalışılmıştır. Amaca uygun olarak elde edilen bulgular neticesinde Kür’ün değişiminde, kişiliğinin zenginleşmesinde önemli rol oynayan Paris’in bilinçli ve istekli bir Batı özentisinden değil, bilinçaltında yeniden doğuş yeri olarak var olup romanlarının kurgusuna ve roman kişilerinin yaşamına aksettiği sonucu ortaya çıkmıştır. Türk edebiyatında önemli bir romancı olarak kabul edilen Kür’ ün yaratım aşamasında önemli bir unsur olduğu düşünülen bu bilinçdışı sürecin ortaya konması, başka önemli yazarların eser ve anlatılarının odak noktası olan unsurların oluşum macerasını anlamaya hizmet edecektir.