Edebiyat ürünleri toplumların geçmişten günümüze kadar gelen değer yargılarını, hayat tasavvurlarını ve inanç dünyalarını içeriğinde barındırır. Bu bakımdan edebiyat ürünleri kültür aktarımını sağlayan bir araçtır. Geçmiş döneme ait bir inanç, yaşam biçimi bazen mevcut sosyal ortama aktarılarak yinelenir. Bu durumda edebî anlatılar, içerik olarak eski edebî üretimlerle bağlantılıdır ve onlardan izler taşır. Bu geçişi sağlayan ise bir ulusun ortak bilinçaltıdır, değerler aktarımın meydana getirdiği bir düşünsel organik bağdır. Bu bağ sayesinde geçmişte var olan bir anlatının benzeri modern kültürde yenilenmiş olarak yeniden ortaya çıkar. Bunun yanı sıra ortak geçmişe sahip olan ve aynı kültürün mensubu olan kardeş topluluklar birbirlerinden farklı coğrafyada, farklı zamanlarda aynı inanç unsurlarını ve motifleri taşıyan benzer anlatılar ortaya koyabilmektedir. Bu çalışmada ortak geçmişi olan ve aynı kültüre, Türk kültürüne, sahip olan iki kardeş topluluğa ait iki anlatı ortak motifler açısından değerlendirilecektir. Bu anlatılardan biri Yaşar Kemal’in bir halk anlatısını edebî boyuta taşıdığı Alageyik Efsanesi adlı eseri, diğeri ise Kırgız Türklerine ait olan ve sözlü ortamda teşekkül eden Kococaş Destanı’dır. Türklerin avcılık ve toplayıcılık dönemine ait inançlarının merkezde yer aldığı bu anlatılar, bu dönemde öne çıkan geyik/kayberen kültü etrafında şekillenmiştir. Bu bağlamda her iki anlatıda da yer alan ortak epizot ve motifler tespit edilmiştir. Bu ortaklığı sağlayan her iki Türk boyunun da kültürel anlamda aynı kaynaktan doğmaları, aynı kültürün farklı coğrafyalardaki görüngüleri olmalarıdır.