Ukrayna’nın küçük bir köyünde dünyaya gelen Gogol, genç yaşta memur olmak için Petersburg’a gider ama bunu bir türlü başaramaz. Kısa süren yurtdışı macerasının ardından tekrar Petersburg’a gelerek ancak küçük bir memuriyet bulabilir. Gogol, bu sırada memurların küçük dünyasını yakından izleme fırsatı bulmuştur. Meşhur Palto öyküsünü yazdıktan sonra Rus insanına hakaret etmekle itham edilerek yoğun eleştirilere maruz kalır. Gogol, Burun adlı öyküsünü meşhur Palto öyküsünden birkaç sene önce yazmıştır. Bu öyküde de tıpkı Palto öyküsünde olduğu gibi küçük insanın çevresiyle kurduğu “hiyerarşik” ilişkinin mizahı yapılmaktadır. Bilhassa memurluk halleri Burun öyküsünün merkezinde yer almaktadır. Petersburg’da 9. dereceden memurluk görevinde bulunan Kovalev’in burnunu kaybetmesini konu ettiği bu öyküsünde Gogol, okuyucunun dikkatini memurların yaşamındaki küçük fakat onlar için mühim olan ayrıntılara çeker. Öykünün gerçeküstü atmosferi boyunca Kovalev, yüzünden ayrılarak bağımsız bir kişiliğe bürünen burnunun izini sürerken en çok memurluk gururunu düşünmektedir. Gogol’dan yaklaşık yüz yıl sonra dünyaya gelen Cevdet Kudret de, öğretmen olarak Anadolu’da çalışmış, yaşadığı baskılar sonucunda kitaplarının bir kısmını takma isimlerle yazmak zorunda kalmıştır. Aynı zamanda avukatlık mesleğini de sürdüren Cevdet Kudret, bu sayede bürokratik işleyişi yakından tanıma olanağı bulmuştur. Cevdet Kudret’in Kulak öyküsünde de ince bir bürokrasi eleştirisinin yanı sıra memurların dünyasına ilişkin pek çok ayrıntıyı bulmak mümkündür. Burun ve Kulak’ın bir başka ortak noktası ise, öykülere ismini veren uzuvların öykü boyunca kazandıkları “kişiliktir.” Bir başka deyişle; burun ve kulağın özneleşme süreci iki öykünün diğer bir ortak noktasıdır.