Mitolojik döneme ait anlatımların çoğunda insan yaratımını açıklayan antropogonik mitlerin izlerine rastlamakla birlikte, bazı kozmolojik mitlerde ilk insanın antropomorflaşmış tanrılarla paralel ortaya çıktığı görülmektedir. Dünyanın kökeni ve insanlık hakkındaki mitlerin oluşumunda kadın kimliğine yüklenen üreme işlevi, ana karakter olan Âdem tasavvurunun hikâye kurgusunda yan karaktere ihtiyaç duymasının ve bu ihtiyaca yönelik kadının yaratılmasının yolunu açar. Mülkiyetle birlikte gelişen köleci, tarım toplumunda anaerkil dönemin kutsalı sayılan kadın ikinci plana atılmış, mitolojik anlatımlarda tanrının yasağını çiğneyen, dolayısıyla kaosu getiren kişi olarak tasvir edilmiş ve buna bağlı olarak da sınıfsal bağlamda köleliği meşrulaştıracak yeni ideolojik argümanlar sunulmuştur. Toplumsal gelişme çizgisi bakımından diğer toplumlara göre tarım toplumu aşamasına daha erken dönemlerde geçtiği öngörülen Mısır, Sümer, Babil ve Yahudi toplumları gibi Ön Asya uygarlıklarını oluşturan toplumların mitlerinde yaratılışın hammaddesini toprak, balçık, kil vb. unsurlar oluşturmuştur. Diğer yandan tarım toplumuna özgü koşulların daha az etkilediği Ön Asya dışındaki diğer milletlere ait mitlerde ise kadın ve erkek arasındaki göreceli eşitsizlik hemen hemen yoktur ve insan yaratılışının sıralamasında cinsiyetçi bir ayrım görülmemektedir. Ayrıca, bu toplumların mitlerinde yaratılışın temelinde “kozmik ağaç”, “hayvan-ata” ve “gökten gelen ışık” vardır. Bu çalışmada Havva adıyla sembolleştirdiğimiz yaratılan ilk kadın-insanı mitolojik bilgi içinde konumlandırma çabalarına destek olmak amacıyla çeşitli kültür dairelerinde oluşan mitler karşılaştırılarak incelenmiştir.