Bireysel Bellekten Kolektif Belleğe: Dergâh’ı Su Basınca
(From Individual Memory to Collective Memory: When the Dergâh was Flooded )

Yazar : Meral Salman Yıkmış    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2016
Sayı : 88
Sayfa : 179-192
5053    2528


Özet
yeniden açıldığı 1964 yılına kadar, yani dergâhın kapalı olduğu dönemde, Hacıbektaş ilçesi halkının hayatında ve hafızasında nasıl ve ne biçimde yer edindiği sorusuna yanıt aranmaktadır. Bu amaçla, sözlü tarih çalışmasına başvurularak o döneme dair ilçe halkının kolektif belleğinde yer etmiş nadir anılardan biri olan ve dergâhın Kırklar Meydanı’nda gerçekleşen su baskını üzerinde durulmaktadır. Su baskını ve baskını takip eden olaylar üzerine gerçekleştirilen görüşmelerin dayandığı bireysel bellek kaçınılmaz olarak kişisel farklılıkları barındırmaktadır fakat bireysel belleğin toplumsal yönü, su baskının kolektif bellekte nasıl biçimlendiğine işaret etmektedir. Anlatılar sadece su baskınını ve suyun temizlenişini değil, temizlik esnasında meydana bulunan mezarlardan birinin açılması ve mezarda bulunan cesedin bozulmamış olduğunun görülmesi gibi keramet olarak yorumlanan olayları da barındırmaktadır. Her ne kadar su baskınının gerçekleştiği dönemde dergâh dini ve ekonomik açılardan işlevini yitirmiş olsa da ve mekân olarak ilçe halkının gündelik hayatında yer bulmasa da görüşme yapılan kişilerin aktardıkları bilgiler dergâhın kutsallığına duyulan inancın devam ettiğine işaret etmektedir. Su baskını, kutsal bir mekân olarak kabul edilen ama ziyaret etmenin yasaklandığı dergâhla ilçe halkı arasında tekrar bir bağ kurulmasını sağlayan nadir olaylardan biridir. Bu nedenle o döneme dair bilgi verebilecek bir anı olarak bireysel ve kolektif bellekte yer edinmektedir. Dergâhın müze olarak açılmasının getirdiği mekânsal süreklilik de bu anıyı canlı tutmaktadır.

Anahtar Kelimeler
Hacı Bektaş Veli dergâhı, Kırklar Meydanı, kutsallık, sözlü tarih, bellek

Abstract
This article seeks an answer to the question that how do inhabitants of the Hacıbektaş district memorize the dergâh (dervish lodge) of Hacı Bektaş Veli for the period from 1925 to 1964, namely from the closure of the dervish lodge to the reopening of it as a museum. To this end, it is carried out oral history interviews and focused on a unique recollection of this period, i.e. the flood in Kırklar Meydanı in dergâh. The social aspect of individual memory indicates how the past has taken place in the collective memory as well. Thus, from the interviews it can be inferred that despite the fact that the closure of the dergâh brought about the loss of religious and economic functions of it and, despite the fact that as a sacred place the dergâh did not take part in the inhabitants daily life (because visit to the dergâh was not allowed), the inhabitants had still respect of and faith in the sanctity of the dergâh. For the inhabitants, the flood in Kırklar Meydanı was the opportunity to relate them to the sacred dergâh. This is one of the reasons why the flood in meydan is the unique recollection of that period in the collective memory of the inhabitants. The other reason is the reopening of the dergâh as a museum which allows keeping this memory alive.

Keywords
the dervish lodge of Hacı Bektaş Veli, Kırklar Meydanı, sanctity, oral history, memory