How has the Nobel Prize Affected the Canonisation of Japanese Literature?
(How has the Nobel Prize Affected the Canonisation of Japanese Literature? )

Yazar : Devrim Çetin Güven    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2021
Sayı : 107
Sayfa : 927-942
1471    919


Özet
Tanizaki, Kavabata, Mişima ve Oe gibi seçkin yazarların İngilizce tercümede yeniden keşfedilmeleri sayesinde, Japon edebiyatı 1950’lerden 70’lere kadar olan süreçte ABD ve Batı Avrupa’da en çok okunan Avrupa-dışı çeviri edebiyatı olmuştur. Bu yeniden keşif, diğer Avrupa dillerine ve Avrupa-dışı dillere yeni çevirileri teşvik etmiş ve esinlemiştir. 1990’lardan itibaren Murakami ve Yoşimoto gibi postmodern yazarlar da küresel çapta ün kazanmıştır. Dünyaya mal olmuş bu yazarların hepsi ilginç bir şekilde Nobel Edebiyat Ödülü’yle bağlantılıdır: ya Kavabata ve Oe gibi ödülü kazanmış, ya Tanizaki ve Mişima gibi ödüle aday gösterilmiş, ya Murakami gibi ödül adayı olarak düşünülmüş, ya da Yoşimoto gibi sadece, bir gün bu ödülü almanın hayalini kurmuşlardır. Nobel ödülünün evrensel boyuttaki cazibesi, ona layık görülen yazarları “fiilen” dünya yazarı olarak kanonlaştırmasıdır. II. Dünya Savaşı’nda büyük bir hezimet yaşamış olan Japon toplumu için savaş sonrası dönemde bu “şeref,” daima özel bir anlam ifade etmiş ve yenilgi sonrasında bir düzelmenin ve toparlanmanın simgesi olarak görülmüştür. Nobel’in böylesine ulusal ve uluslararası cazibelere sahip olması gerek okurlar gerekse medya nezdinde, ödüle ve ödül adayı yazarlara karşı büyük ilgi uyandırmaktadır. Bazen bunaltan bu aşırı ilgi nedeniyle 1960’ların Nobel adayı Mişima Tayland’a kaçmıştır. Günümüzde ise bir süredir adı Nobel ile anılan Haruki Murakami’nin, kendilerini Haruki-ci olarak adlandıran hayran-okurları Nobel ödül programlarını, Dünya Kupası final maçı izler gibi seyretmektedir. Bu makalede, Japon edebiyatı yazarları ile “Nobel Edebiyat Ödülü” adı verilen kültürel evrenselliğin simgesi haline gelmiş fenomen arasındaki karmaşık ilişkiler ele alınmıştır. Nobel ödülüne aday olarak düşünülmenin, aday gösterilmenin, ödülü kazanmanın veya kazanamamanın adı geçen yazarların evrenselleşmesine nasıl katkıda bulunduğu sorusuna cevaplar aranmıştır.

Anahtar Kelimeler
Nobel Edebiyat Ödülü, Oe, Tanizaki, Kavabata, Mişima, Murakami

Abstract
From the 1950s to the 70s Japanese literature became the most widely read non-European literature in translation in the USA and Western Europe, as such eminent writers like Tanizaki, Kawabata, Mishima, and Oe were discovered in English translation. This discovery encouraged and inspired new translations into other European and non-European languages that rendered Japanese literature popular throughout the planet. From the 1990s onward postmodern writers like Murakami and Yoshimoto rose also to global fame. Interestingly, the common point of all these internationally acclaimed writers is that they all have histories with the Nobel Prize in Literature: either they became laureates like Kawabata and Oe, nominated like Tanizaki and Mishima; was considered as a Nobel candidate like Murakami, or merely “dreamt” of winning the prize someday like Yoshimoto. In this article, we treated the complex relations between Japanese writers and the Nobel Prize, which has become a symbol of cultural universality. We attempted to answer the following question: how have being considered a candidate, being nominated, winning, or losing the prize contributed to the universalisation of these writers?

Keywords
Nobel Prize in Literature, Oe, Tanizaki, Kawabata, Mishima, Murakami