Kemal Ateş’in Yapıtlarında Gecekondulaşma Olgusu
(Squatting Fact in The Works of Kemal Ateş )

Yazar : Efnan Dervişoğlu    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2013
Sayı : 74
Sayfa : 157-184
1539    865


Özet
Türkiye’de, 1940’lı yıllarda başlayan göç süreci, kırsal alanda bazı tarımsal değişimlerin yaşandığı 1950’lerde belirgin bir hızlanma gösterir ve ilerleyen yıllarda da devam eder. Bu durum, büyük kentlerde biriken düşük gelirli nüfusun konut sorunu yaşamasına; beraberinde de gecekonduların, gecekondu mahallelerinin kurulmasına yol açar. Toplumsal ve ekonomik yapıdaki değişimlerin edebiyat ürünlerine yansımasının bir örneği olarak gecekondu çevrelerinin ve bu çevrelerde yaşananların da birçok yapıtta konu edildiğini görürüz. Daha çok, dille ilgili çalışmaları ve akademik faaliyetleri ile tanınan Kemal Ateş’in öykü ve romanları, gecekondu yaşamını anlatması ve sosyolojik gözlemler taşıması bakımından dikkat çekicidir. Yazar, çok iyi tanıdığı ve içinden yetiştiği Ankara gecekondularının, 1950’lerden 1970’lere uzanan bir süreçteki görünümlerini yansıtır; büyük kentteki tutunma çabasını, yaşam mücadelesini anlatır. Ankara civarındaki il ve ilçelerden gelerek yaşamını başkentte; ama onun olanaklarından uzakta sürdüren insanların kentle, kentliyle ve birbirleriyle ilişkilerini, âdet ve geleneklerin işlerliğini, gecekondulu vatandaşın; köy ile kent arasında, bir ara kültürün değerleriyle biçimlenen yaşamını gözler önüne serer. Bu yazının amacı, Türkiye’deki gecekondulaşma olgusunun, Kemal Ateş’in yapıtlarına yansıyan yönlerini ele almak, gerçek yaşama dair gözlem ve bulgularla, edebiyat ürününün okura sundukları arasında karşılaştırma yapmaktır. Bu amaçla, gecekondu sorununa eğilen ve bu sorunun Türkiye’deki yansımalarını değerlendiren uzmanların bilgi ve belgelerine başvurulmuş; Ateş’in yapıtlarına da bunlar ışığında yaklaşılmıştır. Söz konusu öykü ve romanların, ülkenin sosyal bir gerçeği olan gecekondulaşma olgusunu gerçekçi bir bakış açısıyla işlediği düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler
Kemal Ateş, kentleşme, gecekondu, öykü, roman

Abstract
Migration process that is started in 1940s gained notable speed in 1950s, in which some agricultural changes experienced in rural areas, and continued in the forthcoming years. This made way for housing problem afflicting low-income population who are heaped up in big cities and setting up shanty houses as well as shanty regions. As an example of reflection of changes experienced in societal and economic structure in literature products we may give a lot of literature works that make reference to living in that kind of housings. The stories and novels of Kemal Ateş who are well known by his academic activities and studies relating to language are very interesting in terms of recounting shanty lives and sociological observations. Ateş reflects the appearances of Ankara shanty houses, which are well known by him as he lived in them, beginning from 1950s to 1970s. He describes the people who striving for living in a big city and their struggles for life. He displays the people who come from the around counties and provinces, have to lead their lives without having amenities, describing their relationships with each other and city as well as their customs. He recounts tales about the lives of shanty people shaped by an inter culture between village and town. The aim of this study is to deal the squatting fact experienced in Turkey as being appearanced in the works of Kemal Ateş and make comparisions between observations related to real life with the contents of literature product. For this purpose we applied to the knowledge and documents of the experts who worked on squatting fact in Turkey. We approached the works of Kemal Ateş in this perspective. We think that the said stories and novels deal the the squatting fact, which is a social reality in Turkey, by a realist perspective.

Keywords
Kemal Ateş, urbanization, shanties, story, novel.