Dilbilimi, tarih, coğrafya gibi disiplinlerle ilişkili olan toponimi (yer adları bilimi) yüzyıldan uzun süredir bilim adamları için bir araştırma alanını teşkil ediyor. 1900’lü yıllarda Fransa’da başlayan toponimi çalışmaları Belçika, İsviçre, İtalya, İspanya, Portekiz ve Almanya’da devam etti. Daha sonra Slav ülkeleri tarafından toponimi araştırmaları sürdürüldü. Fin ve Macar bilim adamları da bu konuya yöneldi. Türkiye’de ise ilk olarak Fuad Köprülü, Nihal Atsız, Mehmet Şakir gibi araştırmacılar toponim (yer adları) hakkında çalışmalar yaptı. Ruslar yanı sıra Türk kökenli Sovyet bilim adamları da toponimiye ilişkin kitaplar yazdı. Mezkûr eserlerde Uygur toponimlerine yer verildi. Benzer şekilde, Türkiye’de yapılan bazı çalışmalarda da Doğu Türkistan’daki toponimler incelendi. Ancak Türkiye’de, buradaki toponiminin güncel durumunu ele alan bir araştırma bulunmuyor. Onun için çalışmamızda, Çin’in işgal ettiği Doğu Türkistan’daki (Sincan Uygur Özerk Bölgesi) toponimleri ele aldık. Araştırma materyalini, literatür taramasına dayalı toponimler oluşturuyor. Literatür taramasında elde edilen malzeme hem eski Türkçe hem de Kazakça, Kırgızca, Uygurca gibi çağdaş Türk dillerine ait örnekler içeriyor. Bu incelemede Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki toponimleri yapı, anlam ve kültür açısından tasnif ettik. Araştırmada, bu temel tasnifin haricinde, Türk-Çin tarihî ilişkileri neticesinde bölgede ilk Türkçe toponimlerin oluşumuna kısaca değindik. Ayrıca Türk dillerine ait toponimler Çinceye dönüştürüldüğü için ortaya çıkan problemleri ifade ettik. Araştırmamız, Sincan Özerk Uygur Bölgesi’nin toponomisine ait güncel bir durum incelemesi olduğu için önem arz ediyor.