Bu çalışmada 1950 kuşağı hikâyecileri içinde Batı edebiyatını ve sanatını takip etmek anlamında önemli bir birikim ortaya koyan Ferit Edgü’nün, modernist sanatın ilkelerine bağlılığıyla birlikte yerli bir özne inşa etmek amacını hangi argümanları ileri sürerek gerçekleştirmek istediği açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Oksidentalizmin Ben-Öteki arasındaki teorik anlamlandırmanın pratik karşılığı olduğu varsayımıyla Ferit Edgü’nün Ben-Öteki arasındaki ilişkiyi nasıl anlamlandırdığı, bu anlamlandırma biçimi ekseninde de hangi tür bir Oksidentalist tavır ortaya koyduğu gösterilmiştir. II. Dünya savaşı sonrası ortaya çıkan ulusçuluk hareketlerinin kültürel anlamda antiemperyalizm tartışmalarına ne gibi tesirlerde bulunduğu, bu tartışmalar ekseninde Edgü’nün Ben-Öteki meselesine, sömürgeciliğe, Avrupamerkezci zaman kurgusuna nasıl yaklaştığı açıklığa kavuşturulmuştur. Anouar Abdul-malek, Hasan Hanefi gibi isimlerin Marksist görüş ekseninde Oksidentalizm teorilerini geliştirdikleri göz önüne alındığında benzer ideolojiye sahip Ferit Edgü’nün bu isimlerle hangi noktalarda yakınlaştığı belirlenmiştir. 1980 sonrasında Çin’de ortaya çıkan Menglong şiir akımının tavrını Mao Dönemi resmî oksidentalizm karşısında gayrî resmi oksidentalizm şeklinde değerlendiren Xiaomei Chen’in yaklaşımı dikkate alınarak, Edgü ve kuşağının tavrının Çin’deki bu edebi eğilimin benzer toplumsal süreçler ve benzer tesirler altında bir erken belirişi olduğu gösterilmiştir.