1990’lı yıllarda Almanya’da edebiyat ve medya endüstrisinde yerini alan “Edebi Kadın Mucizesi” (literarisches Fräuleinwunder) olarak adlandırılan kavram, çoğunlukla 1965-1975 yılları arasında doğmuş olan genç kadın yazarları ve onların edebi başarılarını ifade etmektedir. Judith Hermann ulusal ve uluslararası edebiyat dünyasında kendine kalıcı bir yer edinmiş bu yeni nesil kadın yazarlardan biridir. Yapıtlarında kadın-erkek ilişkilerini ortaya koyan yazar, değişen toplumda kadınların söz sahibi olması ve seslerinin duyulması gerektiğine inanmaktadır. Yazar, özellikle kadınların özgürleşme ve öz kimlik arayışı üzerine yoğunlaşmaktadır. Modern zamanın yalnızlık ve iletişimsizlik gibi bireysel sorunlarını ele alan “Yaz Evi, Daha Sonra” adlı öykü kitabında kadın karakterler, fiziksel ve duygusal temastan, her türlü iletişimden ve dışavurumdan uzak mutluluklarının arayışı içindedirler. Bu çalışmada bu yapıtta yer alan “Kırmızı Mercanlar” adlı öykü ele alınmıştır. Öyküdeki figürler arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklanan gerçekleşmeyen aşk ve yalnızlık kadınların perspektifinden aktarılmıştır. Aynı zamanda metin odaklı bir yöntemin benimsendiği bu çalışmada yalnızlaştırılan kadının ve kadının toplumdaki değişim sürecindeki yerinin incelenmesi gerçekleştirilmiştir.