Ali Teoman’ın (1962-2011) Uykuda Çocuk Ölümleri (2002), Karadelik Güncesi (2007), Gecenin Atları (2011) adlı romanlarından oluşan Konstantiniyye Üçlemesi; metinlerarası niteliği, dil kullanımı ve hayal gücünün derinliğiyle katmanlı bir yapıya sahiptir. Üçlemenin her cildinde başkarakterler ve olay örgüsü değişir fakat üç roman da iki ortak niteliği paylaşır: Bunlardan ilki, rüya ve gerçekliğin birbirine kaynaştığı gerçeküstücü düzlem; ikincisi ise mekânların yeraltındaki konumudur. Konstantiniyye Üçlemesi’nin birbirini destekleyen bu iki niteliği, kurgunun diğer unsurlarıyla birleşerek bilinci özgürleştirmeyi amaçlayan gerçeküstücülüğün ön kabulleriyle örtüşen bir kurgu dinamiği oluşturur. Bu nedenle tasnifi ve tanımı zor olan bu romanlardaki yeraltı mekânlarının çözümlenmesi, romanların gerçeküstücü niteliklerinin belirginleşmesi bakımından faydalı sonuçlar üretmeye elverişlidir. Bu sonuçlara ulaşmak amacıyla her biri oldukça hacimli romanlardaki mekânların dökümünü sunmak yerine metinlerdeki mekânlar barındığı nesneler ve zamansallığıyla birlikte incelenmiştir. Nitekim gerçeküstücülük, rüya ve gerçekliğin kaynaştığı “harikulade”ye ulaşmak ister. Psikiyatri literatüründeki “tekinsiz”in sürrealist karşılığı olan bu kavram, kendisini en çok romantik harabelerde ve modern mankenlerde gösterir. Üçlemenin yer altındaki romantik harabelerinin ve gerçeküstücü nesnelerinin çözümlenmesi, kurgunun gerçeküstücülükle kesişimini belirginleştirmektedir. Bu çalışma, gerçeküstücü teknik ve kavramlar ışığında roman türünde de önemli eserler veren ilk sürrealistlerin edebî metinlerinden ve kuramsal yazılarından yararlanarak Konstantiniyye Üçlemesi’nde kurgunun yeraltına inişini, bilincin özgürleşmesini ve gerçekliğin kazandığı yeni düzlemi belirginleştiren sonuçlara ulaşmaktadır.