20. yüzyılın en önemli psikanalistlerinden biri olarak kabul edilen Jacques Lacan (1901-1981), Sigmund Freud (1856-1939)’un düşüncelerine yeni bir bakış açısı getirerek ve kendisine özgü kavramlar geliştirerek, kültür, sanat, edebiyat, sinema vs. alanında yapılan pek çok çalışmanın analizine katkı sunmuştur. Lacancı psikanaliz adı verilen bu teknik, pek çok edebi eserin yorumlanmasına da imkân sunmuştur. Bunu yaparken de Lacancı psikanalizde birçok kavrama başvurulmuştur. Bu kavramlardan birisi de obsesyon nevrozudur. Modern bireyde obsesyon nevrozunun ortaya çıkmasının sebebi babanın simgesel yasasına uyum sağlanamamasıdır. Lacan’ın simgesel düzen olarak adlandırdığı, topum, kültür ve diğerlerinin simgesi olan “Büyük Öteki”yle uzlaşmazlık ve yarılma duygusu kaygı, suçluluk gibi duygularla ortaya çıkan obsesyon nevrozunu tetikler. 20. yüzyılın sürrealist ve modernist yazarlarından olan Polonya asıllı Fransız yazar Roland Topor, Kiracı adlı romanında, Modern Türk Edebiyatının önemli temsilcilerinden olan Oğuz Atay, Korkuyu Beklerken adlı öyküsünde “Büyük Öteki” ile kutuplaşmış, obsesif karakterler yaratmışlardır. Yaklaşık aynı zaman dilimlerinde, farklı coğrafyalarda yazılmış bu iki eserin ana karakterleri çeşitli yönleriyle benzeşmektedirler. İncelemede karşılaştırma tekniği kullanılmadan her iki eserin benzer noktaları Lacancı psikanaliz yöntemiyle analiz edilmiştir.