19. yüzyıl ortalarından itibaren kadınların modernleşme projesine dâhil edilmesi üzerine alınan tedbirler, ancak yüzyılın sonunda sonuçlarını vermeye başlamıştır. Kadınların yazar olarak edebiyat ve basın dünyasına katılmaları bu modernleşme hareketinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Böylesi bir dönemde Fatma Aliye Hanım biyografisinin ortaya konulması, hem yazılışı hem de içeriği bakımından çoklu anlam alanına sahiptir. Ahmet Mithat Efendi tarafından kaleme alınan Fatma Aliye Hanım yahut Bir Muharrire-i Osmaniye’nin Neş’eti, 1896’da kitaplaştırılmıştır. Osmanlı dünyasında bir kadın yazara ait ilk biyografi olarak bilinmektedir. Uzun yıllar boyunca da bu özelliğini korumuştur. Bu durum, kadın modernleşmesinin konulan sınırlar ve yapılan yönlendirmeler sebebiyle uğradığı kesintilerle açıklanabilir.
Bu çalışmada metni tanımlamak adına öncelikle Fatma Aliye Hanım yahut Bir Muharrire-i Osmaniye’nin Neş’eti’nin yazılışı, yayımlanması ve özellikleri üzerinde durulmuştur. Bu sırada Fatma Aliye Hanım Ahmet Mithat Efendi mektuplaşmalarına dayanarak bazı konular açıklığa kavuşturulmuştur. Ancak çalışmanın asıl sorunsalı, yazıldığı dönem itibariyle bütünüyle eril bir tür olan biyografiye bir kadının konu edilişini ortaya koymaktır. Bu bağlamda metne eril özellikleri olan bir dönemde ve bir erkek yazar tarafından kaleme alınmış bir kadın biyografisi olarak bakılmış, imkânları, imkânsızlıkları, sınırlılıkları ve kazandırdıkları üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır.