Bu çalışmada, aynı kökene dayanan çok anlamlı sözcüklerin tarihsel yolculukları içinde anlam genişlemelerinden kaynaklı sözlük birimlerinin birbirinden uzaklaşmasıyla eş adlı duruma gelme süreçleri incelenmiştir. Eş adlılar; sesleri ve yazılışları aynı, anlamları farklı olan sözcükler olarak tanımlanmaktadır. Çok anlamlılık ise bir sözcüğün birden fazla anlamı karşılamasıdır. Çok anlamlı sözcüklerde tek kök, birden fazla birbiriyle ilintili anlam(lar) söz konusuyken eş adlı sözcüklerde birbirinden farklı en az iki kök ve anlamlar söz konusudur. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük’ten genel tarama modeliyle elde edilen acımak, ağıl, ağız, ağmak, altıparmak, basılmak, biçim, bir bir, bitmek, boy, bozuk, çakmak, çil, çöğür, dayak, dikilmek, dikmek, dil, dokunma, dokunmak, dokunuş, el, gen, güç, günlük, öz, sağ, sormak, ters, terslemek, uçuk, uğur, uz, yaş, yaşlı, yazı, yazmak, yordurmak, yormak, yorulmak sözcüklerinin çok anlamlılıktan eş adlığa doğru tarihsel bir yolculuk gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir. Sözlükte eş adlı sözcükler, (I) (II) (III) Romen rakamlarıyla birden fazla madde başında gösterilmiştir. Çok anlamlı sözcüklerin genişlemiş anlamları ise tek madde başında 1, 2, 3 rakamlarıyla gösterilmiştir. Türkçe Sözlük’ten tespit edilen 40 eş adlı sözcüğün -etimolojik ve tarihî sözlüklerden yola çıkılarak- aslında kökeni aynı olan çok anlamlı sözcükler olduğu ve anlam genişlemeleri yoluyla sözlük birimlerinin birbirinden uzaklaşarak tarihsel yolculukları içinde eş adlı duruma geldiği belirlenmiştir.