Batı toplumları kendilerinin diğer ülkelerden daha uygar olduklarını kabul ederler. Ancak İkinci Dünya Savaşı ve atom bombası bazı bilim insanlarının bu kabulü sorgulamasına neden olur. Bu çalışmada, ergen şiddetindeki artışa tanık olan Burgess’ın Batı uygarlığının geleceğiyle ilgili endişe duyduğu tartışılır. Yakın bir gelecekte İngiltere’de geçen Otomatik Portakal’da, Burgess ergen şiddetindeki artışın devlet şiddetine neden olabileceğini; devletin aldığı bazı önemlerin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yeni uygarlık standardı olarak kabul edilen insan haklarını ihlal edebileceğini ve devletin şiddet kullanan gençleri yeterince cezalandırmadığını düşünen bazı kişilerin onları linç etmek isteyebileceklerini gösterir. Bu çalışmanın amacı, romanda anlatılan çalkantıların, Burgess için uygarlıktan uzaklaşma sürecinin belirtileri olduğunu tartışmaktır. Yazar, şiddet kullanan gençlerin aslında şefkat ve ilgi arayışında olduklarını, ebeveynlerinin rehberliğine gereksinim duyduklarını, ancak para kazanmakla meşgul olan ebeveynlerin çocuklarına ilgi göstermediklerini sergiler. Çalışmada, Burgess’in romanda okurlarını, devletin totaliterleşebileceği için uygarlıktan uzaklaşma sürecini sona erdiremeyeceği konusunda uyardığı ve ebeveynlere çocuklarına ilgi göstererek bu süreci sonlandırmalarını önerdiği sonucuna ulaşılmıştır.