Çevrecilik yeni bir döneme girmiştir. Son otuz yıldır dünya çapında toplumlar, toprak, hava ve su kirliliği, toksisite, kirletilmiş çevrelere bağlı hastalıklar, ormanların yok edilmesi, toprak erozyonu, dağ zirvesi madenciliği ve diğer insan kaynaklı çevre tahribatlarına dikkat çektiler. Günümüz ise aktif katılımlı çevrecilik faaliyetlerine sahne oluyor. Ekolojik restorasyon hareketi kapsamında toplumların, tabandan gelen yeşillendirme faaliyetlerini hızlandırdığına, daha verimli topraklar,gıda güvenliği ve insan/doğa sağlığı için arazilerin geniş çaplı onarımına dahil olduklarını görüyoruz. Bu makalenin odaklaştığı soru ise edebiyatçıların, söz konusu ekolojik restorasyon konusundaki gelişmelere nasıl yanıt vereceğidir. Varolan çevreci eleştiri ekolleri çevre farkındalığına büyük oranda katkı sağlamış olsalar da bu makale, peyzajlardan ve yerel çevre tarihinden ilham almış edebiyat ve kültür metinlerinin aktif katılımlı çevreciliğe yönelik çalışılması gereğine parmak basmaktadır. Makale restorasyon çevreci eleştirisine bir tanım getirerek bu yeni ekoeleştirel ekolü, çoğunlukla insan kaynaklı toprak/su/denizel alan tahribatı olan yerlerde bireysel veya kolektif restorasyon çabalarını inceleyen, veya bu eylemlere ilham veren, edebiyat ve kültür metinlerinin ekoeleştirel yönden çalışılması olarak ifade etmektedir. Makale, Birleşmiş Milletler Ekosistem Restorasyonu On Yılı’nda, çevreci eleştirmenlerin, toprakların, suların, denizel alanların (ve yerel türlerin) restorasyonuna nasıl katkı sunacaklarına dair temelleri atarak, örneklemeyi Edward Abbey’nin dünya çapında yerel bölgelerde nehirlerin restorasyonunu tetikleyen öncü eseri Desert Solitaire [ÇöldeTek Başına] ile göstermektedir.