Bu makalede, disipliner tarihlerin oluşturulmasında “gezgin kuram”ın (traveling theory) rolünü ele alıyorum. En basit ifadeyle, “gezgin kuram,” “bir kuramın gerçek hayattaki özgün ifade anından koparılarak daha sonraki bir zaman ve mekâna uygulanması” olarak tanımlanabilir (Said, 1983: 226). Makale bu varsayıma eleştirel yaklaşarak, kuramların disipliner arasındaki dolaşımlarının disipliner tarihlerin oluşturulmasındaki rolüne odaklanıyor. İlkin çeviri metinlerle ilgili atlanan konuların önemini ve bunların kültürlerötesilik kavramının gelişimindeki etkilerini post-disipliner tarihçeler bağlamında ele alıyorum. Ayrıca, disipliner tarihçiler için faydalı analizler sağlayabilecek olan yeni bakış açıları, örneğin kuramların birden fazla rota izlemeleri, gecikmeleri ya da bir başka kültürde veya disiplindeki alımlama biçimlerinin de önemini vurguluyorum. Said’in aksine, çoğul olarak kullandığım “gezgin kuramlar” bizi dil ve bilgi arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmeye ve bilginin çeviri yoluyla nasıl yaratıldığını ve dönüştürüldüğünü anlamaya yöneltmektedir. Çevirinin, gezgin kuramcıların ve kavramların, farklı diller ve disiplinler arasındaki ve kültürlerötesi koşullardaki yörüngeleri atlanamaz. Metinler dinamik çeviri süreçlerine girdikçe ortaya çıkan gecikmeler, reddetmeler ya da sahiplenmeler disiplinlerin içsel dinamikleri kadar disiplinlerarası koşullar tarafından da belirlenir. Böylelikle, bir kuramın “seyahati” hem farklı aktörler, coğrafyalar ve zamanlar arasında iletişim alanları yaratır, hem de kuram bu aktörler tarafından yaratılmış olur. Disipliner bilgi, kelimelerin, fikirlerin, kavramların, kuramların ve kuramcıların hareketiyle gelişir. Halkbilimciler, özellikle alanda kültür çevirmenleri olarak çalışırken, yayınlarında bilgiyi metinselleştirirken ya da çalışmalarını konferanslarda sunarken, fikirlerin, kuramların ve kavramların dolaşımını sağlarlar. “Gezgin kuramlar” farklı perspektiflerin sınırları nasıl aşabildiğini ve akışkan disipliner bağlamlara nasıl uyarlanabildiğini anlamamıza ve post-disipliner tarihçeler yazabilmemize olanak tanıyan önemli bir araç olarak karşımıza çıkar.