Sözcük anlamı “şehircilik” olan “medeniyet” kavramı üzerine yapılan pek çok araştırma olmasına karşın, bu kavramın kullanımına ilişkin mutlak bir sonuca varılamamıştır. Kimi araştırmacılar medeniyet ve kültür kavramlarını eş değer sayarken kimileri birbirinden ayırmaktadır. Mutlak olan, medeniyet ile kültür arasında sıkı bir ilişki olduğudur. Bir medeniyetin oluşumundan söz edebilmenin başat şartı belli bir kültür birikimine sahip olmasıdır. Yazın da medeniyetlerin sahip olduğu kültürel değerlerin dil aracılığıyla anlatıldığı sanat biçimidir. Heykel, müzik, mimari, eşya, yiyecek, silah vb. gibi türlü kültür ögesinin yansımalarını yapıtlarda bulmak mümkündür. Yapıtın yansıttığı tüm bu kültür ögeleri, okura medeniyetin dolayısıyla yaşamın gerçekliğini ve zenginliğini gösterir. Medeniyetler, birbirine bağlı maddi ve manevi ögelerden oluşur ve bu ögeler tarih içerisinde gelişme gösterir. Yazın yapıtları da biçimlendiği koşullara ait medeniyetin birer yansıtıcısı, zamanın tanığıdır. Her yazarın yapıtında yaşadığı zamandan izler görülür. Ancak bu, düşüncelerinin yalnız yaşadığı zamana ait olduğu anlamına gelmez. Yazar sahip olduğu tüm görkemli birikimiyle geçmişi ve belirsiz dünyasıyla geleceği birer araç olarak kullanır. Yazın da tüm bu kültür ve medeniyet ögeleriyle zenginleşen bir sanat yoludur.Çalışmada ilk olarak medeniyet kavramına yüklenen anlamlar tartışılacak, varılan sonuçlarla birlikte medeniyeti oluşturan göstergeler belirlenecektir. Ardından ele alınan yapıtta bu göstergelerden hangilerinin yer aldığı hakkında bilgiler sunulacak ve yapıtın kurgusunda göstergelerin işlevlerine değinilecektir.