Çağdaşlaşma kavramı, toplumsal kurumların gelenekten ayrılması sürecidir. Türkiye’de 18. yüzyılda başlayan çağdaşlaşma süreci günümüzde toplumsal amaçlarına ulaşamadığı gibi, Türkiye toplumunun tepkisini almaktadır. Bu makalede söz konusu başarısızlığın ve toplumun genelinden kaynaklanan olumsuz tepkilerin olası nedenleri çağdaşlaşma sürecinin alt yapısal (sınıfsal-ekonomik)boyutlarından başlayarak açıklanmaktadır. İki yüz yılı aşkın tarihsel dönemi kapsayan süreç içinde toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan köylü sınıfları ezilmiş ve dışlanmış, yenilik ve düzenlemelerden yalnızca küçük bir zümre yararlanmıştır. Gerçekte çağdaşlaşma süreci, Türkiye toplumunun geniş çoğunluğunun yoksullaşması ve ezilmesinin nedeni değildir. Fakat köylü sınıflarının 16. yüzyılda başlayan yoksullaşması ve ezilmesi, 18. yüzyılda başlayan çağdaşlaşma süreciyle birlikte yürümüş ve derinleşmiştir. Bu nedenle çağdaşlaşma sürecinin bütün görüntüleri, gerçekte Türkiye toplumunun açık ya da gizli sorumlu gördüğü tutum, davranış ve yaşam alışkanlıklarını oluşturmakta