Bilimsel bir disiplin olarak sosyolojiyi, toplumsal-siyasal süreç ve olgular üzerine fikir yürüten diğer düşünsel çabalardan ayıran temel unsur, sosyolojinin ‘yöntem(i)’dir. Sosyoloji içinde yürütülen yöntembilimsel tartışmaların vazgeçilmez alanlarından biri ise ‘tarih’ veya ‘tarih – sosyoloji ilişkisi’ olmaktadır. Tarih ve sosyolojinin birer bilimsel disiplin olarak alanlarının/sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği, ya da ilişkilerinin nasıl ve ne oranda olması gerektiği soruları, belli başlı metodolojik sorunlar olarak varlıklarını sürdürmektedir. Bu makale, sosyolog Doğan Ergun’un ve sosyolojisinin yukarıda sözü edilen soru ve sorunlara vermiş olduğu cevapların, günümüzde de geçerliliğini koruyan çıkış noktaları olarak ele alınabileceği varsayımından hareket etmektedir. Bu varsayım çerçevesinde makalenin ilk bölümünde; dünyada ve Türkiye’de tarih-sosyoloji ilişkisi ile tarihsel sosyolojinin gelişimi ve sorunları ele alınmıştır. İkinci bölümde ise; öne çıkan belli başlı temalar çerçevesinde Doğan Ergun ve sosyolojisinin “Türkiye’de tarihsel sosyoloji”ye sunduğu katkı ve imkânlar analiz edilmeye çalışılmıştır.