Tanrıça İnanna, Sümerlilerin en önemli tanrıçasıdır. O ve eşi Dumuzi ile ilgili mitler yüzyıllar boyunca tabletler üzerine yazılmış ve nesilden nesile aktarılmıştır. İnanna’nın ünü Mezopotamya sınırlarını da aşmıştır. Eşi Çoban Tanrısı hakkındaki yakarılar özellikle İbranileri etkilemiştir. Sami kültürlerde İştar olarak adlandırılan İnanna, Hurriler aracılığı ile Hitit panteonunda kendisine fazlasıyla yer edinmiştir. Hitit mitolojisinde, Eski Mezopotamya kültüründen çok iyi bildiğimiz tanrıların yer altına inişi motifinin iki örneği bulunmaktadır. Bunlardan biri, İştar/Şa(w)uşka’nın, diğeri ise Fırtına Tanrısı Teşup’un yer altına inişidir. İştar/Şa(w)uşka örneği, Mezopotamya’nın en önemli tanrıçası İnanna ile ilgili öyküden kaynaklanmaktadır ve Mukişli MUNUSŠU.GI Allaiturahhi’nin büyü ritüellerinin içerisinde yer almaktadır. Teşup’un yer altına inişi adlı öykü ise Suriye kökenli Serbest Bırakma Şarkısı’na dâhildir. Her iki anlatı, Hitit kültürüne Hurriler sayesinde kazandırılmıştır. İştar/Şa(w)uşka’nın yer altına inişini anlatan öykü Hititçede ne yazık ki çok az korunmuştur. Bu nedenle, Nippur kökenli aynı öykü ile karşılaştırma imkânı fazla değildir. Teşup’un yer altına inişini anlatan mit ise daha ayrıntılıdır ve iki dillidir. Hurrice ve Hititçe yazılmıştır. Bir büyü ritüelinden anlaşıldığına göre yer altı tanrıları, Hava Tanrısı tarafından yer altına hapsedilmiştir. Bu nedenle Teşup’un yer altına inişi ve yer altı tanrıları ile aynı sofrada yemek yemesi dikkat çekicidir. Metnin devamı kırık olduğu için bunun sebebini anlamak mümkün değildir. Ancak, Teşup’u ortadan kaldırmak amacıyla hazırlanmış bir tuzaktan söz etmek mümkündür.