Bir topluluğun kimliğinin köklerine ulaşabilmek, yaşayanların ve ölülerin mekânlarını deşifre etmekle mümkün olabilir. Dolayısıyla topluluğun kimlik tanımlama şekilleri mekân ile kurmuş olduğu ilişkilerde görünür bir hâl alır. Mekân ve kimlik ilişkisi bağlamında ölüm ve onun etrafında oluşan ritüellerin de kimliğin dışavurum aşamasında çeşitli ipuçları barındırdığı düşünülebilir. Bu açıdan bakıldığında geçiş dönemlerinden biri olan ölümün ritüel mekânı mezarlıklar, kültürel kimliğin inşası sürecinde rol oynar. Bu makalede Kayseri’de yaşayan ve dış tanımlamalarında Çerkes olduklarını ifade eden kişilerin ölümün mekânı mezarlıklarda görünür kıldıkları kimliklerine yer verilmiştir. Makalenin amacı, mekân ve kimlik ilişkisi bağlamında ölü bedenin topluluk kimliğini yaşatmadaki rolünü ortaya çıkarmaktır. Makale, yüksek lisans tezi için 2016 yılının temmuz ayı ile 2018 yılının aralık ayı arasında ikişer, üçer aylık kesintilerle devam eden alan çalışması verileri ışığında oluşturulmuştur. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden katılarak gözlem tekniği kullanılmış ve yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir.