1918 Mondros Mütarekesi’yle başlayan ve 1922 yılı sonuna kadar devam eden Millî Mücadele döneminde Türk milleti kendisini bir ölüm kalım savaşının içinde bulur. İttifak milletleri ile katıldığımız I. Dünya savaşını kaybederiz. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalan Mondros Mütarekesi ve 10 Ağustos 1920 tarihli Sevres Muâhedesi ile topraklarımız işgal edilir. Millî Mücadelemizin hazırlık safhasını 1919 ve 1920 seneleri oluşturur. Bu ölüm kalım savaşını kazanmamızı sağlayan mücadele ve savaşlar, 1921 ve 1922 seneleri içinde olan İnönü, Sakarya ve Büyük Taarruz gibi önemli savaşlardır. Bu dönem edebî açıdan da dikkat çekici bir dönemdir.II. Meşrutiyetin ilanıyla başlayan dönemde milliyetçilik, halkçılık, dilde sadeleşme akımlarının da etkisiyle Halk Edebiyatı üzerindeki çalışmalar yoğunluk kazanır. Batı’da yapılan araştırmalar da dönemin aydınlarının bakışlarını bu alana çevirmesini sağlar. Macar folklor bilgini Ignacz Kunos’un İstanbul’a gelmesi ilgiyi artıran sebeplerden biri olur. 1913 yılından başlayarak Ziya Gökalp, Rıza Tevfik ve Köprülüzâde Mehmet Fuat’ın Halk Edebiyatı alanındaki araştırma ve yazıları görülür. Özellikle Millî Mücadele döneminde, destanlar, türküler, masallar bizim el değmemiş kaynaklarımız gözüyle görülür ve bu kaynaklara ayrı bir değer verilir.