Varoluşçu felsefe tarih boyunca birçok edebiyat eserini etkilemiş bir düşünce sistemidir. Varoluşçuluk felsefesi, varoluşçu tema ve tekniklerin uygulanması yoluyla edebi eserlerde analiz edilebilir. Bahsi geçen bu temalardan bazıları var olma, değişim, özgürlük, öz-anlayışı, soyutlanma, sorumluluk, özgür irade ve yabancılaşmadır. Felsefe ve edebiyat gibi disiplinler arasındaki sınırları kaldıran bu çalışma, Jean Paul Sartre’ın Çıkış Yok (1944) ve Hasan Ali Toptaş’ın Gölgesizler (1993) adlı eserlerinde varoluşçuluk felsefesine ait özelliklerin metinler-arası yaklaşımla ve karşılaştırmalı olarak incelenmesini amaçlamaktadır. Bu makale Sartre’ın Çıkış Yok ve Toptaş’ın Gölgesizler eserlerini, postmodern metinler olarak ele almaktadır. Çıkış Yok ve Gölgesizler’de yansıtılan varoluşçu felsefenin tema ve tekniklerini incelemeden önce; bu makale, edebiyatta varoluşçuluk geleneğini tartışacaktır. Varoluş, öz, özgürlük, kaygı ve abes (absürt) gibi varoluşçuluk felsefesiyle ilgili kavramlara dair giriş niteliğinde bir inceleme sunuşundan sonra, Sartre ve Toptaş’ın eserlerindeki tekrar eden temaların altı çizilecek ve analizi yapılacaktır. Türk Edebiyatında varoluşçuluk düşüncesinin etkisinden kısaca bahsedilmesinden sonra, Sartre ve Toptaş’ın eserlerinin analizine geçilecektir. Çıkış Yok adlı oyun “öz için var oluş”, “başkaları için var oluş,” “soyutlanma ve klostrofobik var oluş” gibi perspektiflerden ele alınacaktır. Gölgesizler romanı ise, “var oluş ve hiçlik” ve “belirsizlik, boşluk ve anlamsızlık kaygısı” gibi varoluşçu düşüncenin temaları açısından incelenecektir. Varoluşçuluk felsefesi çerçevesinde, Türk Edebiyatından Gölgesizler romanını, metinler-arası ve karşılaştırmalı bir yaklaşımla, Fransız Edebiyatından Çıkış Yok ile birlikte incelemek, Modern Türk Edebiyatını daha geniş bölgesel ve global edebiyat sistemleri içerisine yerleştirme teşebbüsüdür. Son bir husus olarak ise, bu makale hem Sartre’ın eserleri üzerine yazılmış olan eleştirel çalışmalara hem de romanları karşılaştırmalı veya Dünya Edebiyatı Çalışmaları perspektifinden nadiren incelenmiş olan Hasan Ali Toptaş’ın romanları hakkında yazılmış incelemeler bütününe katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.