Kent Distopyasına Doğru: Cesur Yeni İstanbul
(Towards an Urban Dystopia: Brave New Istanbul )

Yazar : Serap Aslan Cobutoğlu    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2025
Sayı : 124
Sayfa : 955-980
    


Özet
Ütopyacı dürtüden beslenerek sanat vasıtasıyla düşünüş biçimini ütopik ve distopik itkinin ardından yansıtmayı başaran kimi yazarların eserlerinde yitik cennet, ideal kent, masal ülkesi ideallerine rastlamak mümkündür. Eserlerini bireysel yahut toplumsal bir ideal arayışına yaslayan bu yazarlar, çoğu kez ideal sistemi temellendirecekleri mekân tasavvurlarına yönelirler. Dünya üzerinde “ölüm karşısında umut resimlerini” aktaran kimi eserleri ile ütopyaya kapı aralarken, aynı zamanda cehennem tasvirleriyle de entropi’nin, dünyada düzensizliğe ve yıkıma doğru sürüklenişin kent düzlemindeki distopik görüntülerini açığa çıkarırlar. Toplumsal bağlamın ipuçlarına gönderme yapan kent distopyaları, kent ütopyalarının aksine ideal yer fikrinden değil “kötü yer” fikrinden hareket eder. Gerçekleşmesi için fazla kötü olarak tasarlanan bu kurgusal kent tasvirlerinde kültürel ve politik problemler, siyasi yozlaşma, totaliter yapı, teknolojik ve sosyal kontrol, ekolojik tehlike, yabancılaşma, öjeni gibi konuların ne tür sonuçlar doğurduğu ve gelecekteki boyutu öne çıkarılır. Bir “uyarı” olarak da değerlendirmenin mümkün olduğu distopik anlatılarda yazar, yaşadığı dönemdeki olumsuz durumlardan yola çıkarak bunların gelecekte yaratabileceği tehlikeleri anlatmaya ve okurda farkındalık uyandırmaya çalışır. Türk edebiyatında içinde yaşadığımız modern dünyanın çeşitli kırılma noktalarını ve zayıflıklarını distopyanın kara gözlüğünden aktaran ve kent özelinde distopyaya kapı aralayan yazarların 2099 İstanbul’una atfen kaleme aldıkları ve İstanbul 2099 adlı kitapta bir araya getirdikleri öyküleri bu çalışmanın kapsamı içerisindedir. İstanbul’un nüfus, iklim, ulaşım, teknolojik gelişmeler, kitle iletişim araçları, yönetim, yozlaşma, toplumsal kaos vb. konularındaki gidişatına dair farkındalık yaratma sorumluluğundan hareket eden on altı yazar tarafından kurgulanan öykülerde negatif kent tasarısına dair alternatif bakış açıları önerilmektedir. Bu bağlamda makalemde, farklı yazarların kaleminden tasarlanan ve kötü gelecek kurgusu olarak dikkati çeken İstanbul 2099 anlatılarına odaklanmakta, edebi söylemde İstanbul’a dair açılan karanlık pencereyi Distopya Edebiyatı’nın terim, kavram ve temaları çerçevesince aralamaktayım.

Anahtar Kelimeler
distopya, kent, İstanbul

Abstract
In the works of some writers, nourished by the utopian impulse and succeeding in reflecting their way of thinking through art, following the utopian and dystopian impulse, one can find ideals of a lost paradise, an ideal city, and a fairy-tale land. These writers, who base their works on an individual or social quest for ideals, often turn to spatial envisioning on which to base their ideal system. While some of their works, which portray "pictures of hope in the face of death," open the door to utopia, they also reveal, through their depictions of hell, dystopian images of entropy, the global drift toward disorder and destruction, on the urban plane. Urban dystopias, which allude to clues about social context, unlike urban utopias, operate not from the idea of an ideal place but from the idea of a "bad place." These fictional depictions of cities, designed to be too bad for real, highlight the consequences and future implications of cultural and political problems, political corruption, totalitarianism, technological and social control, ecological hazards, alienation, and eugenics. In dystopian narratives, which can also be interpreted as a "warning," the author, drawing on the negative circumstances of their time, attempts to explain the dangers these situations could pose in the future and raise awareness in the reader. This study covers the stories of 2099 Istanbul, written by Turkish literary writers who portray the various breaking points and weaknesses of the modern world we live in through the dark lens of dystopia and who open the door to a dystopian city in particular. The stories, written by sixteen writers driven by a responsibility to raise awareness of Istanbul's progress in terms of population, climate, transportation, technological advancements, mass media, governance, and so on, offer alternative perspectives on the negative urban landscape. In this context, my article focuses on the 2099 Istanbul projects, reflected in the writings of various writers and considered as negative future fictions, within the framework of the terms, concepts, and themes of dystopian literature.

Keywords
dystopia, urban, Istanbul