Ülkü Tamer'in Alleben Öyküleri’nde Şehrin ‘Öteki’ Yüzleri
(The ‘Other’ Faces of the City in Ülkü Tamer’s Alleben Stories )

Yazar : M.Fatih Kanter    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2025
Sayı : 124
Sayfa : 981-998
    


Özet
İkinci Yeni topluluğunun poetik evrenini benimseyen Ülkü Tamer, şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, tiyatro, anı, antoloji türünde de eserler kaleme alır, tercümeler yapar. 1937-2018 yılları arasında yaşayan Tamer, çocukluk yıllarını doğduğu şehir olan Gaziantep’te geçirir. Gaziantep, Tamer’in hikâyelerinde coğrafyası, iklimi, insanı, gelenek ve âdetleri ile bir hafıza mekânı olarak yer edinir. 1991 yılında Can Yayınları tarafından basılan Alleben Öyküleri başlıklı kitapta; “Sitti Zeynep”, “Çete İsmail”, “Şekerci Asım” ve “Macı Hüseyin” başlıklı dört hikâye bulunmaktadır. Tamer, bu hikâyelerde karakter odaklı bir anlatı yöntemi tercih eder. Bu kişiler, Tamer’in çocukluğunu geçirdiği şehirde hafızasında kalan ve şehirle arasındaki aidiyet bağlarını geleceğe taşıyan sembol kişiler olarak yer alır. Ülkü Tamer’in Alleben Öyküleri adlı kitabındaki dört hikâyenin merkezi karakterleri, yaşadıkları şehrin kimliğine katkı sunan içselleştirilmiş ötekiler ve yalıtık ötekilerdir. Çete İsmail, Şekerci Asım ve Macı Hüseyin isimleriyle kurgulaştırılan karakterler, toplum tarafından “içselleştirilmiş ötekiler” olarak nitelendirilebilirler. Zira onlar şehrin kimliğine katkıda bulunan, toplumsal dışlanmaya maruz kalmayan ancak kendi kişilik özellikleriyle toplumun normlarından farklı davranışlar sergileyen kişilerdir. Sitti Zeynep ise gençlik yıllarında sevdiği İdris’le kaçarken yakalandıktan sonra İdris’i öldüren Tahir’i vurduktan sonra aklını yitirmiş olması dolayısıyla “yalıtık öteki” konumuna gelir. Ülkü Tamer’in Alleben Öyküleri kitabında yer alan dört hikâyede de çocuklar başkişinin yaşamına yön veren ve vakanın gelişimine doğrudan katkıda bulunan karakterlerdir. Toplumun öteki olarak etiketlediği başkişilerin kendilerine bir sığınak alanı olarak gördüğü çocuk karakterler, onların âdeta şifacısı konumundadır. Bu makalede; şehirlerin kimliği, hafıza mekânı oluşları “şehrin sahipleri” ve “ötekileri” üzerinden ele alındı. Alleben Öyküleri çerçevesinde etiketleme ve ötekileştirme kavramları odağında şehirlerin kimliğinin oluşmasına etki eden ve öteki olarak kodlanan bireylerin toplumsal yapıyla ilişkileri irdelendi. Bu çerçevede “yalıtık öteki” ve “içselleştirilmiş öteki” olarak iki kavramsallaştırma yapılarak Alleben Öyküleri’ndeki karakterlerin toplumla uyum ve uyumsuzlukları metin merkezli olarak incelendi.

Anahtar Kelimeler
Ülkü Tamer, Alleben Öyküleri, yalıtık öteki, içselleştirilmiş öteki, şifacı çocuklar

Abstract
Ülkü Tamer, who adopted the poetic universe of the Second New community, wrote stories, essays, theater, memoirs, anthologies, and translations in addition to her poetry. Tamer, who lived between 1937-2018, spent her childhood years in Gaziantep, where he was born. Gaziantep appears in Tamer's stories as a place of memory with its geography, climate, people, traditions, and customs. Published in 1991 by Can Publications, Alleben Stories includes four stories titled “Sitti Zeynep”, “Çete İsmail”, “Şekerci Asım” and “Macı Hüseyin”. Tamer prefers a character-oriented narrative method in these stories. These people are symbolic figures who remain in Tamer's memory in the city where he spent his childhood and carry the ties of belonging to the city into the future. The central characters of the four stories in Ülkü Tamer's Alleben Stories have internalized others and isolated others who contribute to the identity of the city they live in. The characters fictionalized with the names Çete İsmail, Şekerci Asım, and Macı Hüseyin can be described as “internalized others” by society. Because they are the ones who contribute to the identity of the city, who are not subjected to social exclusion, but who exhibit behaviors different from the norms of the society with their personality traits. Sitti Zeynep, on the other hand, becomes an “isolated other” because she loses her mind after shooting Tahir, who killed Idris after being caught while running away with Idris, whom she loved in her youth. In all four stories in Ülkü Tamer's Alleben Stories, children are characters who shape the protagonist's life and directly contribute to the development of the case. Child characters, whom the protagonists, who are labeled as the other by the society, see as a shelter for themselves, are their healers. In this article, the identity of cities and their being a place of memory are discussed through the “owners” and “others” of the city. Within the framework of Alleben Stories, the relations of individuals coded as the other and affecting the formation of the identity of cities with the social structure were examined in the focus of the concepts of labeling and othering. In this framework, two conceptualizations of “isolated other” and “internalized other” were made and the harmony and disharmony of the characters in Alleben Stories with the society were examined text-centered.

Keywords
Ülkü Tamer, Alleben Stories, isolated other, internalized other, healer children